Zayıflama Hipnozu III

 
Zayıflama Hipnozu III Zayıflama Hipnozu III

Anıların bu şekilde düzenlenmesinden ve onlara erişilmesinden sorumlu olan bilinçaltı zihindir. Bunun sonucunda nörofizikçiler, 1957’de bize olan her şeyin tüm ayrıntılarıyla beynimize kaydedildiği gerçeğini kabul ettiler. Zaman çizgimiz de bu dizinlerden biridir; değerlerinizin düzenlenmesi de bilinçaltı zihninizin kullandığı dizinlerden bir diğeridir. Sonuç olarak; kişi hipnoz seansından sonra, uyuşturucu olarak kullandığı aşırı yemek yemekten vazgeçer!Bilinçaltı zihin, anıların depolanmasını programlar. Vücudu çalıştırır/kontrol ederBilinçaltı zihne aynı zamanda “vücudun zihni” ya da “zihin-vücut” adı da verilir ve bu işlevi yürütürken bilince vücudun yönetilmesi için direktifler verir. Hipnoz yöntemiyle kişi gevşer, rahatlar ve gerçekte olmak istediği kişiye; özbenliğine kavuşur. Elbisesinin tenine dokunuşunu, doğum günü pastasının tadını ve kokusunu, annesinin ve arkadaşlarının nasıl baktıklarını ve benzeri detayları sanki o an oradaymış gibi anımsadı. Bilinçaltı zihin, çözülmemiş olumsuz duygulara bağlı anıları bastırmakla da görevlidir. Anımsarsanız, 1957’de bir kadının kafasına takılan bir elektrotla deneme yaptılar ve kadın çok küçük bir çocukken yaşadığı doğum günü partisiyle ilgili her şeyi anımsadı. Çözülmemiş olumsuz duygu, anının içeriğinin, duygunun yoğunluğunu da kapsayacak biçimde bastırılmasına yol açabilir. Duyguların merkeziBilinçaltı zihin, duyguların merkezidir. 1960 yılında Carl Pribram, beyindeki depolama alanını tüm vücuda yayan teorisiyle anıların sinir sisteminde holografik bir biçimde depolandığını söylediğinde Nobel Ödülü’nü kazandı. YouTubeTwitterInstagramBu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. Buradaki vurgu, “çözülmemiş” üzerinedir. Bu bir kısa dönem işlevidir, ancak uzun dönemde bilinçaltı zihin bu anıları serbest kalmaları için sunmayı dener; çünkü bastırılmış duygular beden için iyi değildir. Gerçek isteklerine ve arzularına yönelir. Anının sunulduğu zaman, bilinçli zihin duyguları akla uydurarak serbest bırakabilirse anı, olumsuz duygulardan arındırılabilir. Bilinçli olarak hissedilmelerine karşın duyguların merkezi bilinçli zihin değildir. Bastırılan olumsuz duygular vücuda hapsolmuştur ve birçok durumda vücuttaki sinir yollarının akışını engelleyecek bariyerler oluşturabilir. 1957’de yapılan Penfield araştırmasına göre, olan her şey sadık bir biçimde belleğimize kaydedilir. Bunlardan biri de hipnozdur. Olumsuz duygulara bağlı çözülmemiş anıları bastırırİşte burası bazı ilginç çelişkilerin başladığı yerdir. Bazı durumlarda bilinçaltının yaptığı budur. Duyguları serbest bırakmak için bastırılan anıları sunar Bastırılan anılar, daha sonra hapsolan olumsuz duyguları kurtarmak için sunulur. ©Onedio. “Gereken” tırnak içinde belirtilmiştir, çünkü birkaç durumda ve bilinçli zihnin hoşlanmadığı zamanlarda, bilinçaltı zihin, anıları kurtarmak üzere serbest bırakmak yerine bastırılmış bir şekilde tutmaya devam edecektir. Bilinçaltı zihin tarafından üretilir ve sürdürülürler, onun sorumluluğu altındadırlar. Bastırılan duyguları korumak için bastırmaya devam eder Bilinçaltı zihnin, anıları bastırılmış biçimde tutmak gibi bir seçeneği de vardır. Tüm anılarımızı düzenlerBilinçaltı zihin, sinir sisteminde -bedende- saklanan tüm anıları düzenler. Kilo almamızın nedeninin bilinçaltımıza yerleşen stres, kaygı, korku ve endişe olduğunu öğrendiğimize göre, buna yönelik yöntemler uygulayabiliriz. Bu anıları düzenlerken depolanmış anılara işaret eden di- zinler kullanır ve böylelikle anılara erişimimizi kolaylaştırır. Anı, dokunulmamış duyguyla çözülene kadar bastırılacaktır. Bu bilinçaltı zihnin yapması “gereken” bir sonraki işlevdir ve uzun dönemli bir işlev olabilir. Kızgınlıklarını, korkularını, endişelerini, kırgınlıklarını giderecek, iradesini güçlendirecek telkinler bilinçaltına yerleştirilir.

Zayıflama Hipnozu III

Bu anıları düzenlerken depolanmış anılara işaret eden di- zinler kullanır ve böylelikle anılara erişimimizi kolaylaştırır. 1957’de yapılan Penfield araştırmasına göre, olan her şey sadık bir biçimde belleğimize kaydedilir. Bunlardan biri de hipnozdur. Bilinçaltı zihin, çözülmemiş olumsuz duygulara bağlı anıları bastırmakla da görevlidir. Bu bir kısa dönem işlevidir, ancak uzun dönemde bilinçaltı zihin bu anıları serbest kalmaları için sunmayı dener; çünkü bastırılmış duygular beden için iyi değildir. Bazı durumlarda bilinçaltının yaptığı budur. 1960 yılında Carl Pribram, beyindeki depolama alanını tüm vücuda yayan teorisiyle anıların sinir sisteminde holografik bir biçimde depolandığını söylediğinde Nobel Ödülü’nü kazandı. Kızgınlıklarını, korkularını, endişelerini, kırgınlıklarını giderecek, iradesini güçlendirecek telkinler bilinçaltına yerleştirilir. Tüm anılarımızı düzenlerBilinçaltı zihin, sinir sisteminde -bedende- saklanan tüm anıları düzenler. Bastırılan duyguları korumak için bastırmaya devam eder Bilinçaltı zihnin, anıları bastırılmış biçimde tutmak gibi bir seçeneği de vardır. Olumsuz duygulara bağlı çözülmemiş anıları bastırırİşte burası bazı ilginç çelişkilerin başladığı yerdir. Anı, dokunulmamış duyguyla çözülene kadar bastırılacaktır. Vücudu çalıştırır/kontrol ederBilinçaltı zihne aynı zamanda “vücudun zihni” ya da “zihin-vücut” adı da verilir ve bu işlevi yürütürken bilince vücudun yönetilmesi için direktifler verir. YouTubeTwitterInstagramBu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio. Duyguları serbest bırakmak için bastırılan anıları sunar Bastırılan anılar, daha sonra hapsolan olumsuz duyguları kurtarmak için sunulur. Anının sunulduğu zaman, bilinçli zihin duyguları akla uydurarak serbest bırakabilirse anı, olumsuz duygulardan arındırılabilir. Duyguların merkeziBilinçaltı zihin, duyguların merkezidir. Elbisesinin tenine dokunuşunu, doğum günü pastasının tadını ve kokusunu, annesinin ve arkadaşlarının nasıl baktıklarını ve benzeri detayları sanki o an oradaymış gibi anımsadı. Bilinçaltı zihin tarafından üretilir ve sürdürülürler, onun sorumluluğu altındadırlar. Buradaki vurgu, “çözülmemiş” üzerinedir. Hipnoz yöntemiyle kişi gevşer, rahatlar ve gerçekte olmak istediği kişiye; özbenliğine kavuşur. Zaman çizgimiz de bu dizinlerden biridir; değerlerinizin düzenlenmesi de bilinçaltı zihninizin kullandığı dizinlerden bir diğeridir. Bu bilinçaltı zihnin yapması “gereken” bir sonraki işlevdir ve uzun dönemli bir işlev olabilir. Gerçek isteklerine ve arzularına yönelir. Sonuç olarak; kişi hipnoz seansından sonra, uyuşturucu olarak kullandığı aşırı yemek yemekten vazgeçer!Bilinçaltı zihin, anıların depolanmasını programlar. Bastırılan olumsuz duygular vücuda hapsolmuştur ve birçok durumda vücuttaki sinir yollarının akışını engelleyecek bariyerler oluşturabilir. Anıların bu şekilde düzenlenmesinden ve onlara erişilmesinden sorumlu olan bilinçaltı zihindir. “Gereken” tırnak içinde belirtilmiştir, çünkü birkaç durumda ve bilinçli zihnin hoşlanmadığı zamanlarda, bilinçaltı zihin, anıları kurtarmak üzere serbest bırakmak yerine bastırılmış bir şekilde tutmaya devam edecektir. Bilinçli olarak hissedilmelerine karşın duyguların merkezi bilinçli zihin değildir. Çözülmemiş olumsuz duygu, anının içeriğinin, duygunun yoğunluğunu da kapsayacak biçimde bastırılmasına yol açabilir. Anımsarsanız, 1957’de bir kadının kafasına takılan bir elektrotla deneme yaptılar ve kadın çok küçük bir çocukken yaşadığı doğum günü partisiyle ilgili her şeyi anımsadı. Bunun sonucunda nörofizikçiler, 1957’de bize olan her şeyin tüm ayrıntılarıyla beynimize kaydedildiği gerçeğini kabul ettiler. Kilo almamızın nedeninin bilinçaltımıza yerleşen stres, kaygı, korku ve endişe olduğunu öğrendiğimize göre, buna yönelik yöntemler uygulayabiliriz.